Muharrem Aslan - Duymadın Mı mp3 indir
Muharrem Aslan - Duymadın Mı
Gidişin mayınlara kafa tutmuş bir panzer
Ve bir gidiş ölüme ancak bu kadar benzer
Ne diye baharı bileyim ey yar
Ne diye sabaha güleyim ey yar
Ne diye bu sabah öleyim ey yar
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Gidişin gecenin yıldızsız siyahı
Gidişin güneşin en öksüz sabahı
Gidişin tetiğin yorulmuş silahı
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Gidişin bahara kar yağdıran kış
Gidişin canıma kasteden o bakış
Gidişin kapıma bir can bırakış
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Gidişin tohuma gül devşiren ah
Gidişin düşüme düşen son eyvah
Gidişin yoluma ağlayan siyah
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Gidişin yakamozu terk eylemiş bir nehir
Gidişin yangınlara teslim olmuş bir şehir
Bir gidiş ki bulutlar yağmur olup yaş döktü
Damlalar huzurunda suçlu gibi diz çöktü.
Bir gidiş ki ardından koca bir dağ dul kaldı
Gönül tahtım yıkıldı viranem yoksul kaldı
Bir gidiş ki kalemim ağlarken satır satır
Bütün yüklemler hala hasreti hatırlatır
Ama bu kez sözlerim veda havası değil
İntikamla beslenen bir kan davası değil
Yalnızca bende kalmış bir aşkın sitemidir
Kırılmış bir yüreğin yorulmuş matemidir.
Kırılır dalına bülbül konan gül
Kırılır oduna yağmur düşen kül
Kırılır içine yar düşen gönül
Dün gece ölmüştüm duymadınmı.
Yorulur adına tutulan fallar
Yorulur karalar yorulur allar
Yorulur umudum biter masallar
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Sarılır eline yırtık resimler
Sarılır diline eski isimler
Sarılır koluna bir bilsen kimler
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Gidişin tohuma gül devşiren ah
Gidişin düşüme düşen son eyvah
Gidişin yoluma ağlayan siyah
Dün gece ölmüştüm duymadın mı?
Bu yüzden için için yanıyorken sol yanım
İlk defa sana değil kendimedir isyanım
İlk kez suçuma bir fail aramadan
Gözlerini aklımdan bir an çıkaramadan
Senden çok uzaklarda mutsuz bir düşe dalıp
Bir kum saati gibi yavaş yavaş azalıp
Bir gün elbet doğacak güneşi gözlüyorum
Kül oldukça sitemim isminle közlüyorum
Nerede bıraktıysan ben oradayım hala
Vuslat denen kapıda son sıradayım hala
Vur beni, nasıl olsa ruhsuz bir beden kaldı
Ne senden bir hatıra ne bende bir ben kaldı
Vur beni, öldüm zaten düşlerde terk ederken
Maziyi düne gömüp ‘her şey yalandı’ derken.
Vur beni ve ardından öyle bir çekip gitki
Hüsran tohumlarını ruhuma ekip git ki,
Bu gidiş yaşadığım en mutsuz masal olsun
Umudum okyanusta kaybolmuş bir sal olsun
Gidişin gıyabımda verilmiş son hükümdür
Cezasıysa bir ömür yarım kalmış öykümdür